- kırmızılık
- "redness, ruddiness; flush."
Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.
Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.
kırmızılık — is., ğı Kırmızı olma durumu, kızıllık Bir iki gün sonra kollara ve omuz başlarına domates kırmızılığı çöker. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
HUMRET — Kırmızılık. Kızıllık. Masumane şefkat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SÜRHÎ — Kırmızılık, kızıllık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tutuşmak — e 1) Birbirini tutmak, birbirine ilişip dokunmak 2) Bir işe başlamak, girişmek İki ordu bir harbe daha tutuştular. F. R. Atay 3) nsz Yanmaya başlamak, ateş almak Bu fenerleri birbirine bağlayan çiçekli askılardaki küçük lambalar tutuştu. H. C.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yangı — is., tıp Vücudun mikroplara karşı koymak için herhangi bir yerine fazla kan hücumu ile orada şişkinlik, kırmızılık, ısı ve ağrı ile beliren irin toplaması, iltihap Dolama bir yangıdır. Birleşik Sözler ak kan yangısı karın zarı yangısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
humret — (A.) [ تﺮﻤﺣ ] kırmızılık, kızıllık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
çıpı kan — innap, vücutta çıkan kırmızılık I, 448bkz: çıpkan … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
çıpkan — innap, Zizyphus vulgarls; vücutta çıkan kırmızılık I, 448bkz: çıpıkan elbise yırtmakta, yırtılmakta çıkan ses I, 323 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
DÜBSE — Siyaha benzeyen kırmızılık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HUMRET-İ HİCÂB — Hayâdan, utanmaktan hâsıl olan kırmızılık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAŞER — Çok fazla kırmızılık. Ziyâde kızıllık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük